YazilimMaster.Tk Açılmıştır.

Ahmet KAYA Doğumu,Hayatı görüşü ve Ölümü Uyeols10

TAŞINDIK ARTIK wWw.YazilimMaster.Tk 'da Hizmet Vermekteyiz..


Join the forum, it's quick and easy

YazilimMaster.Tk Açılmıştır.

Ahmet KAYA Doğumu,Hayatı görüşü ve Ölümü Uyeols10

TAŞINDIK ARTIK wWw.YazilimMaster.Tk 'da Hizmet Vermekteyiz..

YazilimMaster.Tk Açılmıştır.

Would you like to react to this message? Create an account in a few clicks or log in to continue.

YazilimMaster.Tk


    Ahmet KAYA Doğumu,Hayatı görüşü ve Ölümü

    4ChaosAnarchic
    4ChaosAnarchic
    AdmiN
    AdmiN


    Mesaj Sayısı : 1208
    Kayıt tarihi : 17/06/09
    Yaş : 34
    Yer : iN DerinLikLerinDe..!! ** HayBeaN FoRuM **

          
    Aktiflik:
    Ahmet KAYA Doğumu,Hayatı görüşü ve Ölümü Imgleft100/100Ahmet KAYA Doğumu,Hayatı görüşü ve Ölümü Emptybarbleue  (100/100)
    Seviye:
    Ahmet KAYA Doğumu,Hayatı görüşü ve Ölümü Imgleft100/100Ahmet KAYA Doğumu,Hayatı görüşü ve Ölümü Emptybarbleue  (100/100)

    Ahmet KAYA Doğumu,Hayatı görüşü ve Ölümü Empty Ahmet KAYA Doğumu,Hayatı görüşü ve Ölümü

    Mesaj tarafından 4ChaosAnarchic C.tesi Haz. 20, 2009 6:10 pm

    Ahmet Kaya
    Ahmet KAYA Doğumu,Hayatı görüşü ve Ölümü 220px-Ahmet_Kaya_1
    Doğum tarihi28 Ekim 1957Doğum yeriMalatya, TürkiyeKökeniKürtÖlüm tarihi16 Kasım 2000Ölüm yeriParis, FransaUğraş(lar)ımüzisyen, besteci, Söz yazarıEnstrümanlarıBağlama, VokalAktif yılları1980-2000WebsiteResmi web sitesi

    Hayatı [değiştir]

    1957 yılında Adıyaman'dan Malatya'ya göç etmiş Kürt kökenli bir baba ile Erzurumlu bir annenin beşinci çocuğu olarak doğdu. Babası Sümerbank
    mensucat fabrikasında çalışan bir işçiydi. İlkokulu Malatya'da okudu ve
    kendi hayatını anlattığı bir belgeselde müzikle altı yaşında babasının
    hediye ettiği bağlama
    ile tanıştığını söyler. Okuldan geri kalan zamanlarında plak ve kaset
    satan bir dükkânda çalışmaya başladı. Ailesinin geçim sıkıntısı çekmesi
    nedeniyle İstanbul Kocamustafapaşa'ya
    göç ettiler ve okulu bıraktı. İşportacılık ve çıraklık gibi çeşitli
    vasıfsız işlerde çalıştı. Bu dönemde küçük bir yerleşim yerinden, büyük
    bir şehre taşınmanın ve alışmanın sıkıntılarını yaşadı. Bu
    sıkıntılarını Aynalar isimli belgeselde şöyle dile getirdi:
    Onlarla
    konuşmuyordum çünkü onlarla konuşamıyordum..Giyimleri başkaydı,
    konuşmaları başkaydı. Onlar gibi konuşmaya çalışıyordum. Mesela terziye
    gidip, onlar gibi pantolon diktirmeye filan başlamıştım. Terzinin
    yaptırdığı pantolonların üzerime uymadığını görüyordum. Onlara
    yakışıyordu bana yakışmıyordu. Bir kız vardı bizim okulda, herkesin bir
    aşkı vardır, çocukluk aşkı. Bir gün gittim dedim ki: "biraz seninle
    konuşak beş dakika, kaçıyorsun hep".. Bana dedi ki: Rica ederim. Öyle
    bir ağrıma gitti ki : Bende sana rica ederim dedim.. Ben o zaman
    anlamını bilmiyordum, yani onu bir küfür zanettim.
    [2]”16 yaşında yasak afiş basmaktan hapse atıldı. Daha sonra birkaç arkadaşıyla birlikte Halk Birimleri Derneği'nin çalışmalarına katıldı. Bu çalışmaları sırasında çeşitli etkinliklerde bağlama çalmaya devam etti. 1 Mayıs 1977 yılında yaşanan olaylara tanık oldu. Boğaziçi Üniversitesinde yapılan bir etkinlikte Ruhi Su ile tanışma fırsatı buldu, Mahsus Mahal isimli Ruhi Su türküsünü söyledi. Halk Birimleri Derneği'nde Emine isminde bir kızla tanışıp nişanlandı. 1978 yılında Gelibolu'da askerlik yaptı, bu arada orkestrada müzik çalışmalarına devam etti. Askerlik dönüşü Gülten Kaya ile evlendi ve 1982 yılında kızları Çiğdem doğdu.

    İlk profesyonel çalışmaları

    İşsizlik ve parasızlık sebebiyle ekonomik zorluklar çeker. Bu sırada
    eşi kendisinden ayrılır. Bu ekonomik sorunlarından kurtulmak için kendi
    deyimiyle "sistemin tersine hareket" ederek hapse girmeye çalışır.
    Bunun için uzun uğraşlar sonucu çıkardığı Ağlama Bebeğim albümünü 1985 yılında yayımlar. İstanbul Şan Tiyatrosu'nda minik bir konser verir. Yayımlandığı yıl albüm toplatılır, fakat daha sonra sansürü kaldırlır. 1985'de ikinci albümü Acılara Tutunmak için birinci albümde olduğu gibi Değişim stüdyosuyla anlaşır. Stüdyonun sahibi, o sıralarda Metris Askeri Cezaevi'nde olan Selda Bağcan'ın kardeşidir. Cezaevinde tanıştığı Gülten Hayaloğlu
    ile Ahmet Kaya'nın tanışmasına aracılık eder. Albüm yayınlandıktan
    sonra evlenirler. Gülten Hayaloğlu hapishanede idam cezasına mahkum
    olan Nevzat Çelik'in Şafak Türküsü şiirini Ahmet Kaya'ya iletir. Bunun üzerine geniş kitlelerce tanınmasını sağlayan albüm, 1985 yılında yapılıp 1986'da piyasaya çıkan Şafak Türküsü olur. Bu albümde aranjör Oğuz Abadan'la çalışır ve hemen hemen tüm besteleri kendisi yapar. Aynı yıl An Gelir albümünü yayımlar. 1987 yılında kızı Melis doğar...

    Yusuf Hayaloğlu ile tanışma

    Ahmet KAYA Doğumu,Hayatı görüşü ve Ölümü 180px-Ahmet_Kaya Ahmet KAYA Doğumu,Hayatı görüşü ve Ölümü Magnify-clip
    Ahmet Kaya


    Gülten Hayaloğlu ile evlendikten sonra kardeşi Yusuf Hayaloğlu ve şiirleriyle tanışır. Sözlerinin çoğunluğunun Yusuf Hayaloğlu'na ait olduğu Yorgun Demokrat albümü isimli 1987 yılında yayımlanır. 1988 yılında sadece iki şarkının söz yazarlığını Hayaloğlu'nun yaptığı ve diğer sözlerin tanınmış şairlerin şiirlerinden oluşan Başkaldırıyorum 'ü yapılır. Ardından 1989 yılında sadece bağlama ve vokalin oluşturduğu konserlerinden bir derleme olan Resitaller-1'i yayımlanır. Aynı yıl Osman İşmen'in düzenlemesiyle, sözlerinin büyük çoğunluğunu Hayaloğlu'nun yazdığı İyimser Bir Gül'ü yapar. 1990 yılında Resitaller-1'in devamı niteliğinde olan Resitaller-2 albümü yayımlanır. Aynı yılın Ekim ayında çeşitli şairlerin şiirlerinden oluşan Sevgi Duvarı isimli albümünü çıkartır.
    Şarkılarım Dağlara albümü basılan 2.800.000 bandrolle rekor kırmıştır.[kaynak belirtilmeli] Bu albümde yer alan Özgür Çağrı isimli şarkıda geçen Abin bir gün dağdan döner, sarılırsın yavrucağım gibi sözler nedeniyle albümü toplatılır, konser vermesi yasaklanır.
    1990 yılında Tatar Ramazan ve 1992 yılında Tatar Ramazan Sürgünde filmlerinin müziğini yaptı. 1994 yılında prodüksiyonu'nu Gülten Kaya ve Yusuf Hayaloğlu'nun yaptığı, Kanal D'de yayımlanan Ahmet Abi'nin Vapuru programını yapar. Bu program sadece 13 hafta sürer. Bu programa Nihat Akgün'ün katılması ve JetPA'nın sponsorluğunu yapması büyük eleştiriler alır.

    Müzikal tarzı

    Boğaziçi Üniversitesi'nde Ruhi Su
    ile tanışıp Mahsus Mahal isimli türküyü çaldığı zaman, Ruhi Su
    bağlamanın bu şekilde, at teper gibi çalınmayacağını söyler. Yıllar
    sonra Ahmet Kaya verdiği konserin birine "Bağlama Böyle de Çalınır"
    ismini verir.
    İlk dönem albümlerinde genel olarak bağlamaya ağrılık verdi. Pop, Türk Halk Müziği ve Arabesk kategorisine dahil edilemediği için müzikal türüne Devrimci Arabesk denilmektedir. Fakat kendisi müzik tarzının Devrimci Arabesk veya protest olarak tanımlanmasına karşı çıkar. Sözlerini kendisinin yazdığı bestelerle beraber, Attilâ İlhan, Can Yücel, Nevzat Çelik, Hasan Hüseyin Korkmazgil, Enver Gökçe, Ahmed Arif
    gibi tanınmış şairlerin şiirlerini de bestelemiştir. Genellikle
    şarkılarında toplumsal meseleler işlenir. Yirmi iki albümünden sadece
    bir tanesinde Kürtçe şarkı vardır.
    4ChaosAnarchic
    4ChaosAnarchic
    AdmiN
    AdmiN


    Mesaj Sayısı : 1208
    Kayıt tarihi : 17/06/09
    Yaş : 34
    Yer : iN DerinLikLerinDe..!! ** HayBeaN FoRuM **

          
    Aktiflik:
    Ahmet KAYA Doğumu,Hayatı görüşü ve Ölümü Imgleft100/100Ahmet KAYA Doğumu,Hayatı görüşü ve Ölümü Emptybarbleue  (100/100)
    Seviye:
    Ahmet KAYA Doğumu,Hayatı görüşü ve Ölümü Imgleft100/100Ahmet KAYA Doğumu,Hayatı görüşü ve Ölümü Emptybarbleue  (100/100)

    Ahmet KAYA Doğumu,Hayatı görüşü ve Ölümü Empty Geri: Ahmet KAYA Doğumu,Hayatı görüşü ve Ölümü

    Mesaj tarafından 4ChaosAnarchic C.tesi Haz. 20, 2009 6:11 pm

    Hakkındaki suçlamalar

    Yasal suçlamaların yanında, bazı topluluklar tarafından yoksulluk
    edebiyatı yapmak, lüks yaşam sürmek gibi konularda eleştiriler alır. Bu
    eleştirilere yanıtı:
    Benim
    hiç mercedesim olmadı. Şimdiki arabam mercedesden daha pahalı, jeep
    olduğu için gözüne batmıyor insanların. Salaklaşmamak lazım bunlar
    önemli şeyler, yani.. Biz insanların yoksulluğunu savunmadık, bizler
    yaşamımız boyunca insanların zenginliğini savunduk...Yani ben jeepe
    binsem mercedese binsem bunlar önemli şeyler midir? Ben tarihin
    yüklediği misyonu yerine getiriyor muyum bu önemli...Tam 30 sene aç
    yaşadım bu ülkede, 30 yıl boyunca..Bütün lokantaların kenarlarına
    gidip, o lahmacunların nasıl çıktığına baktım...Artık ben bu saatten
    sonra bunu yerim ve kimse bunu engelleyemez...
    [6]”Birçok albümünün toplatılmasının ve konserlerinin iptal edilmesinin yanı sıra, 10 Şubat 1999'da Magazin Gazetecileri Derneği'nin Princess Otel kongre salonunda düzenlenen ödül töreninde yılın en iyi sanatçısı ödülünü aldı ve ödül konuşmasında: Ben
    bu ödül için İnsan Hakları Derneği’ne, Cumartesi Anneleri’ne, tüm basın
    emekçileri ve tüm Türkiye halkına teşekkür ediyorum. Bir de bir
    açıklamam var: Şu anda hazırladığım ve önümüzdeki günlerde
    yayımlayacağım albümde bir Kürtçe şarkı söyleyeceğim ve bu şarkıya bir
    klip çekeceğim. Aramızda bu klibi yayımlayacak yürekli televizyoncular
    olduğunu biliyorum, yayımlamazlarsa Türkiye halkıyla nasıl
    hesaplaşacaklarını bilmiyorum.

    dedi. Bunun sözleri üzerine davetliler tepki gösterip, küfür etmeye,
    çeşitli eşyalar fırlatmaya başladı. MGD görevlileri tarafından kongre
    salonundan, olağan koşullarda dışarıya çıkartıldı.
    Bu olayın hemen sonrasında Ahmet Kaya'nın 1993 yılında Berlin'de Kürt İşadamları Derneği'nin düzenlediği bir gecede verdiği konsere ilişkin fotoğrafların Hürriyet gazetesinde yayınlanması üzerine "bölücü PKK
    örgütüne yardım ve yataklık yaptığı ve halkı ırk farklılığı gözeterek
    kin ve düşmanlığa tahrik ettiği" iddiasıyla hakkında İstanbul Devlet Güvenlik Mahkemesi'nde
    toplam 10.5 yıl ağır hapis istemiyle iki ayrı dava açıldı.Haziran
    1999'da Türkiye'den ayrıldı. Yargılamaların sonucunda toplam 3 yıl 9 ay
    ağır hapis cezasına çarptırıldı., ancak yurt dışında olduğu için hapse
    girmedi. Daha sonra bu görüntülerin düzmece olduğu belirlendi.
    Bu arada Ordu Valiliği Kaya'nın kasetlerinin kentte satılmasını ve bulundurulmasını yasakladı.
    1999 yılında Münih'de PKK yanlıları tarafından düzenlendiği konserde
    ‘‘Arabamı o şerefsizlerin memleketinde bıraktım’’ dediğini iddia eden
    Hürriyet gazetesi haberi için hakkında DGM tarafından bir kez daha soruşturma başlatıldı. 9 Şubat 2000 yılında Zaman gazetesine yaptığı röportajda Ben "3 tane şerefsizin yüzünden ülkemde arabama bile binemedim." dedim diyerek yalanladı. Yine Almanya'da 1999 yılında Münih şehrinde Barış, Demokrasi ve Özgürlük Festivali isimli organizasyonda verdiği konserde Kürdüz
    Ölene Kadar, Vallahi biz dostu özledik, Kürdüz sonuna kadar, Vallahi
    Apo'yu özledik" sözlerinin geçtiği şarkıyı söyledi.(Daha sonraları
    Ahmet Kaya ile ilgili eşi Gülten Kaya'nın yaptığı bir açıklamada;

    "Ahmet Kaya'nın "vallahi barışı özledik,vallahi apoyu özledik"sözü
    geçen şarkıda tutuklanan terör örgütü lideri apo'nun terör örgütü
    mensuplarına silahı bırakmaları çağrısı üzerine bu şarkıyı yaptığını
    söylemiştir.)



    Ölümü

    Ahmet Kaya, 2001 yılında Hoşçakalın Gözüm
    isimli albümünün kayıtlarını yaparken, Paris'in Porte de Versailles
    semtindeki evinde bir kalp krizi sonucu hayatını kaybetti. Bu albümde
    Karwan isimli şarkıyı seslendirdi.Cenaze merasimi Paris Kürt Enstitüsü'nde yapıldı.
    Ölümünden sonra , 2002 yılında Ahmet Kaya'nın şarkılarını 20 ünlü sanatçının söylediği Dinle Sevgili Ülkem isimli bir albüm yapılmış , Magazin Gazetecileri Derneği'nin gecesinde duyurduğu Kürtçe Karwan (Kervan) parçasının ve klibinin de bulunduğu Hoşçakalın Gözüm, Biraz da Sen Ağla
    albümü yayımlandı. Père-Lachaise mezarlığındaki mezarı 2003 yılında
    tekrar düzenlendi. Mezar ağırlığının yaklaşık 3,5 ton olduğu
    söylenmektedir. Üzerine kardelen motifleri, enstrümanlar, Kastamonu
    yazması, İstanbul silueti, şarkı sözleri ve büstünün bulunduğu bir
    mezardır. Kalsın Benim Davam ve Gözlerim Bin Yaşında (Aralık 2006) adlarında dört albümü daha yayınlanmıştır.
    4
    Eylül 2007'de, Türkiye'de kendi ismine açılan tek yer olan,Batman'da
    açıldı. 2009 yılında AKP hükümetince mezarının Paris'ten Türkiye'ye
    taşınması konusunda fikirler ortaya atıldı.

      Forum Saati Cuma Tem. 05, 2024 5:57 am