YazilimMaster.Tk Açılmıştır.

Yeşilçam'ın ilk Küçük Oyuncuları... Uyeols10

TAŞINDIK ARTIK wWw.YazilimMaster.Tk 'da Hizmet Vermekteyiz..


Join the forum, it's quick and easy

YazilimMaster.Tk Açılmıştır.

Yeşilçam'ın ilk Küçük Oyuncuları... Uyeols10

TAŞINDIK ARTIK wWw.YazilimMaster.Tk 'da Hizmet Vermekteyiz..

YazilimMaster.Tk Açılmıştır.

Would you like to react to this message? Create an account in a few clicks or log in to continue.

YazilimMaster.Tk


    Yeşilçam'ın ilk Küçük Oyuncuları...

    4ChaosAnarchic
    4ChaosAnarchic
    AdmiN
    AdmiN


    Mesaj Sayısı : 1208
    Kayıt tarihi : 17/06/09
    Yaş : 34
    Yer : iN DerinLikLerinDe..!! ** HayBeaN FoRuM **

          
    Aktiflik:
    Yeşilçam'ın ilk Küçük Oyuncuları... Imgleft100/100Yeşilçam'ın ilk Küçük Oyuncuları... Emptybarbleue  (100/100)
    Seviye:
    Yeşilçam'ın ilk Küçük Oyuncuları... Imgleft100/100Yeşilçam'ın ilk Küçük Oyuncuları... Emptybarbleue  (100/100)

    Yeşilçam'ın ilk Küçük Oyuncuları... Empty Yeşilçam'ın ilk Küçük Oyuncuları...

    Mesaj tarafından 4ChaosAnarchic C.tesi Haz. 20, 2009 6:15 pm

    Zeynep Değirmencioğlu ( Aysecik) Kimdir?

    Yeşilçam'ın ilk Küçük Oyuncuları... Zeynepdeirmencioluayecize4Yeşilçam'ın ilk Küçük Oyuncuları... Zeynepdeirmencioluayecinm8

    1955 yılında İstanbul’da doğdu. Beyazperdeye daha henüz iki yaşındayken
    “Papatya” filmiyle geçti. Daha sonra “Duvaklı Göl”, “Fırtına” gibi
    filmlerde, çocuk yıldızı olarak gözüktü. Ama esas ününü 1960’da
    “Ayşecik” filmiyle yaptı.

    “Ayşecik” Türk sinemasında bir çığır açtı. Bundan sonra kendi adından çok bu isimle anıldı.

    Çok bilmişlik iyilik yapma duygusu ile yoksulluğun bir araya
    gelmesinden oluşan tiplemesi, bu tür filmlerin tutulmasında başlıca
    neden oldu.

    Filmleri yurt içinde olduğu kadar, özellikle komşu ülkelerde de aynı
    ilgiyi gördü. Çeşitli kuruluşların armağanlarını kazanan
    Değirmencioğlu, senaryo yazarı Hamdi Değirmencioğlu’nun kızıdır.

    Son yıllarda genç kız rollerine çıkarak sinemadaki ününü sürdürmeye devam etti.

    Futbolcu Serkan’la evli ve iki çocuk annesidir.

    Çocukluğuyla genç kızlığında onlarca filmde başrol oynayan ve Ayşecik
    olarak ünlenen Zeynep Değirmencioğlu, dönemin yıldız futbolcularından
    Serkan Acar ile evlendi. 1974 yılında evinin kadını olmayı seçen
    Değirmencioğlu, birçok teklif almasına rağmen sinemaya dönmedi. Bugün
    de film dizi teklifleri geliyor ama o Suadiye de emlakçılık yapmayı
    tercih ediyor.

    Ömer Dönmez ( Ömercik ) Kimdir?

    Yeşilçam'ın ilk Küçük Oyuncuları... Merss9yj9Yeşilçam'ın ilk Küçük Oyuncuları... Mercks9aw9

    Bir zamanlar "gönül çocukları" vardı. Yoksa onlar "gönül adamı"nın
    çocukluğu muydu? Gözyaşları hazır dururdu onların da göz kenarlarında.
    Hokka burunları, titreyen dudaklarıyla ne kadar masumdular ve ne kadar
    da bilmiş... Büyümüş de küçülmüşlerdi, üvey anneleriyle uğraşır, yırtık
    pırtık dolaşır, ama dürüst ve onurlu yaşarlardı. Kedileri, köpekleri,
    yaşlı amcaları onların her şeyiydi. Bizi "gülerken ağlatan, ağlatırken
    güldüren" bu çocuklar genellikle "fakir ama mutlu"ydular..

    Çocukluğumuzun ev ödevi Kemalettin Tuğcu'nun romanlarından fırlamış,
    siyah beyaz ekrana oturmuşlardı. Önce Ayşecik'le tanıştık, Türk
    sinemasının ilk çocuk yıldızıyla. 1960'lı yılların başıydı. Tuğcu'nun
    aynı adlı romanından Memduh Ün'ün çektiği Ayşecik, sinemada çocuk
    filmleri dönemini açıyordu. Arkası geldi, Parla Şenol, Nilüfer
    Koçyiğit, boynu bükük Ömercik, yaramaz Sezercik (Sezer İnanoğlu),
    Yumurcak (İlker İnanoğlu) ve Afacan (Menderes Utku)..

    Bir "Babalar ve çocuklar" sineması başlamıştı. Çünkü bu küçük
    yıldızların destekçileri prodüktör ya da senarist babalarıydı. Biri
    dışında, Ömercik; Ömer Dönmez..

    Ömercik, 'Ayşecik' Zeynep Değirmencioğlu'nun kuzeniydi. Eniştesi
    senarist Hamdi Değirmencioğlu tarafından keşfedilmişti. Onun sinemaya
    girişi de, sonraki yaşamı da diğer "cik"li yıldızlardan farklı oldu.
    1975'e kadar pek çok film çevirdi. Renkli yıllar çabuk geçti;
    gençliğinde, kazalar peşini bırakmadı. Kader onu bir zamanlar hayatını
    değiştiren, aynı seti paylaştığı, pek çok film çevirdiği Zeynep
    ablasıyla yeniden buluşturdu: Göztepe'de Zeynep Değirmencioğlu Emlak
    Ofisi'nde.

    Bir zamanların çocuk yıldızı Ömercik şimdi 40 yaşında, ablam dediği
    Zeynep Değirmencioğlu'nun ofisinde çalışıyor. Hiçbir röportajı kabul
    etmiyor, "abartıyorlar" diyor. Emlak ofisinde sık sık çalan
    telefonların arasında bize hayat hikayesini "abartmadan" anlattı.

    1959 yılında Adapazarı'nda doğmuş Ömercik. Dedesinin şeker imalathanesi
    varmış, babasının da şekerleme dükkanı. Henüz 4 yaşındayken eniştesi
    Hamdi Bey, ailenin tek erkek çocuğu olan sarışın mavi gözlü Ömer'i
    aldığı gibi, İstanbul'a getirip Ses dergisinin Çocuk Yıldızlar
    Yarışması'na sokmuş, ikinci olmuş ve sinema da böyle başlamış Ömercik
    için. İstanbul'a, teyzesinin evine yerleşmiş. Zeynep ikinci ablası
    olmuş. İlkokul 5. sınıfa kadar yaşadığı bu evle setler arasında
    koşturup dururken Zeynep ablası hep yanındaymış.

    "Hiç çocukluğumu yaşamadım, oynuyordum ama yalnızca filmlerde. 15 günde
    iki film bitirirdik," diye anlatıyor o günleri. "Türkan Şoray'la,
    Cüneyt Arkın'la, Ayhan Işık'la birlikte oynadım. Yorulurdum ama
    eğlenceliydi, yeni kıyafetler, değişik yerler... İyi de para
    kazanıyordum. Bir keresinde Adapazarı'nda film çekimine gitmiştik,
    üstümde yine yırtık pırtık kıyafetler, delik bir şapka, set arasında
    dedemi ziyaret etmeye gidecektim. İstasyondan geçerken elinde bavulu
    olan bir adam, gel şunu taşı da para vereyim demişti, ben, sen taşı da
    ben vereyim dedim, kızmıştı bana, hem dökülüyor hem de para istemiyor
    diye."

    Maçka İlkokulu'nda, Marmara Koleji'nde okumuş, arkadaşları "artist" diye çağırırlarmış onu.

    1970'li yıllar... Sinemada masal filmleri modası. Shirley Temple'ın
    Türkiye versiyonu Zeynep Değirmencioğlu "Pamuk Prenses ve 7 Cüceler"i
    çevirir. "Ayşecik ve Ömercik" dizisi, "Hayat Sevince Güzel", "Özleyiş",
    "Yuvanın Bekçileri" iki kuzenin birlikte çevirdiği filmlerden.

    Ömercik, ilkokul 5. sınıftayken ailesi Adapazarı'ndan İstanbul'a
    taşınır; Selimiye'ye, Çiçekçi semtine yerleşir. Filmlerden kazanılan
    paralarla 4 taksi alınır, babası çalıştırmaya başlar. Filmler birbirini
    izler: "Yuvana Dön Baba", "Artık Sevmeyeceğim", "Tatlı Günler"...

    Ne olduğunu anlamadan 15 - 16 yaşlarına gelmiştir bile Ömercik.
    Ergenlik çağına girmiştir artık, değişen sesini bile tanıyamaz. Gençlik
    filmleri de yoktur Türk sinemasında, üstelik seks filmleri de gelip
    kapıya dayanmıştır. "Ömercik" ismi bile sırıtmaya başlamıştır
    "delikanlı Ömer"in üstünde. Haşarıdır da, tıpkı filmlerindeki gibi.
    Babasından habersiz, şoförleri kandırıp taksicilik yapar. Bir gün
    taksinin kelebek camını tamir ederken, görünmez kaza gelip Ömercik'i
    bulur; tornavida bir yanağına batar, bir alnına, en son da gözüne. Sol
    gözünü kaybeder Ömercik.

    "Bu olay beni çok etkiledi, bir süre bunalıma girdim, neyse sonra
    Allah'a şükür dedik atlattık. Yaşım büyümüştü, sinemadan da iyice
    soğudum bu olaydan sonra. Kaza olmasaydı jön olarak devam edebilirdim
    belki sinemaya," diyor başına gelen talihsizliği anlatırken.

    Bir anda perde kapanır Ömercik için, filmler anılardaki yerini alır.

    Bir başka eniştesinin yanına gider bu kez Ömer. Kapalıçarşı'da bir
    dükkanda konfeksiyon işine başlar: "Kendi pantolonlarımı ben dikerim,
    meslek öğrendim orada, ama bir gün motosikletten düştüm ve 1.5 sene
    yatmak zorunda kaldım, yürüyemedim. Ayrıldım tabii işten."

    Bu arada taksiler satılır, baba emekliye ayrılır. Evin sorumluluğu Ömer'in üstündedir.

    "Çok para kazandım, ama yok oldu gitti," diyor hayıflanarak. "Hiç
    yatırım yapamadık. Yeşilçam nankör, bir yere gelebilmek için
    çalışıyorsun, her şey bir anda bitebiliyor, yok oluyor. 4 yıl Avşa'da
    büfe işlettim. Tost, hamburger, meşrubat gibi şeyler. Şimdi buradayım,
    Zeynep ablamın yanında. Emlakçılık canlı, hareketli bir meslek.
    Evlenmeye hiç vaktim olmadı, annem ve babamla Selimiye'de oturuyorum
    hala. Sinemaya pek gidemiyorum, en son gördüğüm film 'Eşkıya'. Şimdinin
    küçük yıldızlarını da yapmacık buluyorum. Biz içimizden geldiği gibi
    oynardık. Her gün buradayım. Köpeğim Topak ve muhabbet kuşumla
    oyalanıyorum akşamları. Zeynep ablamla hiç eskilerden konuşmayız. 94'te
    Kanal D'de benle ilgili bir program yapıldı. Adı 'Feleğin Sillesi'.
    İşte hayat hikayem bu, hepsi bu kadar."

    .Ayşecik filmlerinin yıldızı Zeynep Değirmencioğlu ile akraba olan Ömer
    Dönmez, Ömercik ismiyle pek çok filmde rol aldı. 1974 te geçirdiği kaza
    ile tek gözünü kaybeden ve büyük bir yalnızlık yaşayan Dönmez, en son
    İkinci Bahar dizisinde rol aldı. Dönmez birkaç yıl önce de
    dolandırıcılık suçuyla hakim karşısına çıkmıştı.

    İlker İnanoğlu ( Yumurcak ) Kimdir?

    Yeşilçam'ın ilk Küçük Oyuncuları... Ilkerinanoglucf0Yeşilçam'ın ilk Küçük Oyuncuları... 87134653pe5

    İlker İnanoğlu (d. 20 Ağustos 1965, İstanbul) Türk sinema ve dizi
    oyuncusu. Yönetmen Türker İnanoğlu ve oyuncu Filiz Akın çiftinin
    oğludur.
    Sinemadaki ilk önemli rolünü Türker İnanoğlu’nun Yumurcak'da
    oynadı.İlker İnanoğlu konuşmaya ve yürümeye başladığında soluğu
    stüdyolarda aldı.Namı yumurcaktır.

    Ödülleri
    İlker İnanoğlu Antalya Film Festivali'nde En İyi Çocuk ödülünü aldı.

    Hayatı
    1986 yılında,Türkiye ye gelen ve babasıyla çalışmaya başlayan
    İnanoğlu,Biricik adlı bir kızla tanıştı.Ve aynı yıl onla evlendi.Ama
    ilişkileri uzun sürmedi ve 1988 yılında İlker İnanoğlu, Biricik'ten
    ayrıldı.Sonra İlker İnanoğlu,Amerika da mastırını yapmak için gittiği
    Los Angeles da Amerikan eşi Chole'den bir oğlu oldu.Adına Berker
    Koydular.Daha sonra çeşitli dizilerde rol aldı.2006 yılında Yeşim
    Salkım ile evlendi.

    Sezer İnanoğlu ( Sezercik ) Kimdir?

    Yeşilçam'ın ilk Küçük Oyuncuları... Sezercik1glwd2Yeşilçam'ın ilk Küçük Oyuncuları... Sezerrox6vk2

    Bir dönemin en önemli çocuk yıldızlarından birisiydi Sezer
    İnanoğlu…Sezercik olarak ün yapmış ve “büyümüş de küçülmüş” denilen
    çocuk tiplerden birisi haline gelmişti… Kendisi bugünlerde medyayı
    farklı bir özelliği ile işgal ediyor…Gazete haberlerinde “Sezercik
    polisle çatıştı…” ibaresini görünce insan ister istemez şaşırıyor… Bir
    süre önce de karısı intihar etmişti…

    Bir dönemin çocuk yıldızı bu melek görünümlü çocuk şu anda
    uyuşturucu kullanan ve polisle çatışan bir tipe nasıl dönüştü?Hangi
    şartlar onu bu hale getirdi?

    Bu soruların cevabını geçenlerde Hıncal Uluç da sormuş ama cevap
    alabildiğini sanmıyorum.Çünkü Türkiye’de gazetecilik; haberleri kopyala
    yapıştır mantığından ileri gidemiyor malesef…Haber Hikayesi denilen
    kavramla tanışmak için daha çok beklememiz lazım… Bu arada çocuk
    yıldızlar nedense bir süre sonra benzer dramlarla karşılaşıyor…Tek
    istisna Küçük Emrah… Farklılaşarak şöhret yaşamını devam ettirebilen
    tek isim olarak çarpıyor göze…

    Aslında “çocuk yıldızlar”la ilgili ayrıntılı bir inceleme ve
    değerlendirme yazısına ihtiyaç var diye düşünüyorum. Bunun için de
    vakit lazım…Yazımı bitirmeden önce , Sezercik’in filmlerinden güzel bir
    replik ile bitirmek istiyorum…

    -sen hasta olma annecim buyuyunce doktoy olacam, sana ilaclay
    getiyicem, ama tatli ilaclay, igne de yaptiymiycam sana melek annecim…

    Emrah ipek ( Kucuk Emrah ) Kimdir?

    Yeşilçam'ın ilk Küçük Oyuncuları... 11242906478978yskk8Yeşilçam'ın ilk Küçük Oyuncuları... 82202887me1


    1971 tarihinde Diyarbakır Ergani'de doğdu ve küçük yaşta şöhret oldu.
    Uzun süre "Küçük Emrah" olarak anıldı. Sinema ve televizyon dalında
    20'yi aşkın film ve bir çok dizi, özel televizyon kanallarında şovlar,
    dördü amatör olmak üzere 20 albüm çalışması yaptı.
    1981 yılında 10 yaşındayken ilk sahne deneyimini okul müsamereleri ile yaşadı.
    1982 yılında 11 yaşındayken ilk amatör kasetini yaptı.
    1984 yılında 13 yaşındayken 4 amatör kaset ve ilk albümü "Agam Agam" çıkmıştı.
    Aynı yıl 2. albümü, "Gülom" çıktı.
    1985 yılında 14 yaşındayken "Yaralı" adlı 3. albümü çıktı.
    Aynı yıl "Zavallılar", "Boynu Bükükler" ve "Acıların Çocuğu" adlı üç film çevirdi.
    1986 yılında 15 yaşındayken 4. albüm, "Boynu Bükükler"i çıkardı.
    Aynı yıl "Acı Lokma", "Öksüzler" filmlerini çekti.
    1987 yılında 16 yaşında 5. albümü "Ayrılamam"ı çıkardı. Aynı yıl "Ayrılamam", "Merhamet " adlı iki film çekti.
    1988 yılında 17 yaşındayken 6. albümü "Selam Sevdiklerime"yi çıkardı. Aynı yıl "Can Evimden Vurdular" adlı filmi çekti.
    1989 yılında 18 yaşındayken 7. albümü "Sevdim"i çıkardı. Aynı yıl "Sefiller" ve "Vurmayın" adlı filmlerde rol aldı.
    1990 yılında 19 yaşındayken 8. albümü "Es Deli Rüzgar"ı çıkardı. Aynı yıl "Acı", "Es Deli Rüzgar" filmlerini çekti.
    1991 yılında 20 yaşındayken 9. albümü "Hoşgeldin Gülüm"ü çıkardı. Aynı yıl "Sevdim" filmini çekti.
    1992 yılında 21 yaşındayken 2 albüm birden çıkardı. Albümlerin adı "Sen
    Gülünce" ve "Bahar Konseri"dir. Aynı yıl "Seninle İlk Defa" ve
    "Hoşgeldin Gülüm" filmlerini çekti.
    1993 yılında 22 yaşındayken 12. albümü "Haydi Şimdi Gel"i çıkardı. Aynı
    yıl "Sensiz Olamaz", "Yasak Sokaklar 1" ve "Yasak Sokaklar II"yi çekti.
    1994 yılında 23 yaşındayken 13. albümü "Sevdim mi Tam Severim"i çıkardı. Aynı yıl "Yalnız Güneş Şahitti" filmini çekti.
    Aralık 1994 yılında vatani görevini yapmak üzere askere gitti.
    Ekim 1996 yılında Emrah 14. albümü "Narin Yarim"i piyasaya sundu.

      Similar topics

      -

      Forum Saati Çarş. Tem. 03, 2024 1:01 am