UMRE
NEDİR
Umre,
belirli bir vakte bağlı olmaksızın usulüne göre ihrama
girdikten sonra, tavaf ederek Kâbe’yi ziyaret etmek ve diğer
bazı dini görevleri yerine getirmek suretiyle yapılan
ibadettir.
Hacca
"Hacc-ı Ekber" (büyük hac) , umreye de "Hacc-ı
Asgar" (küçük hac) denir.
HAC
NEDİR
Hac,
İslâm’ın beş esasından birisidir. Hem malî ve hem de
bedenî bir ibadettir.
Hac,
kelime olarak, "yönelmek, kasdetmek, bir kimseyi ya da bir
yeri çokça ziyaret etmek" anlamlarına gelir.
Dini
bir terim olarak hac, "Belirli bir zamanda usulüne uygun
olarak ihrama girdikten sonra Arafat’ta vakfe yapmak, Kâbe’yi
tavaf ederek ziyaret etmek ve diğer bazı dini görevleri
yerine getirmek" suretiyle yapılan ibadeti ifade eder. Bu
ibadeti yerine getirene hacı denir.
Hac,
hicretin IX. yılında farz kılınmıştır. Haccın farz olduğu
hükmü, Kur’an ve Sünnette bildirilmiştir. Bu konuda tüm müslümanlar
görüş birliği içerisindedirler. Kur’an-ı Kerîm’de,
"Gitmeye gücü yetenlerin Kâbe’yi haccetmeleri insanlar
üzerinde Allah’ın bir hakkıdır." buyurulmuştur.
Hz. Peygamber de, “İslâm beş temel esas üzerine kurulmuştur.
Bunlar, Allah’tan başka ilah olmadığına ve Muhammed’in
Allah’ın peygamberi olduğuna şehadet etmek, namaz kılmak,
zekat vermek, Kâbe’yi haccetmek ve Ramazan orucunu tutmaktır.”
buyurmaktadır.
Hac,
bilindiği şekliyle Hz.İbrahim’e kadar uzanan bir ibadettir.
Kur’an ve hadisler bize, Hz.İbrahim’in haccından, insanları
hacca çağırmasından bahsetmekte, Kâbe’nin
ve hac menasikinin tarihçesine işaret etmektedir.
NEDİR
Umre,
belirli bir vakte bağlı olmaksızın usulüne göre ihrama
girdikten sonra, tavaf ederek Kâbe’yi ziyaret etmek ve diğer
bazı dini görevleri yerine getirmek suretiyle yapılan
ibadettir.
Hacca
"Hacc-ı Ekber" (büyük hac) , umreye de "Hacc-ı
Asgar" (küçük hac) denir.
HAC
NEDİR
Hac,
İslâm’ın beş esasından birisidir. Hem malî ve hem de
bedenî bir ibadettir.
Hac,
kelime olarak, "yönelmek, kasdetmek, bir kimseyi ya da bir
yeri çokça ziyaret etmek" anlamlarına gelir.
Dini
bir terim olarak hac, "Belirli bir zamanda usulüne uygun
olarak ihrama girdikten sonra Arafat’ta vakfe yapmak, Kâbe’yi
tavaf ederek ziyaret etmek ve diğer bazı dini görevleri
yerine getirmek" suretiyle yapılan ibadeti ifade eder. Bu
ibadeti yerine getirene hacı denir.
Hac,
hicretin IX. yılında farz kılınmıştır. Haccın farz olduğu
hükmü, Kur’an ve Sünnette bildirilmiştir. Bu konuda tüm müslümanlar
görüş birliği içerisindedirler. Kur’an-ı Kerîm’de,
"Gitmeye gücü yetenlerin Kâbe’yi haccetmeleri insanlar
üzerinde Allah’ın bir hakkıdır." buyurulmuştur.
Hz. Peygamber de, “İslâm beş temel esas üzerine kurulmuştur.
Bunlar, Allah’tan başka ilah olmadığına ve Muhammed’in
Allah’ın peygamberi olduğuna şehadet etmek, namaz kılmak,
zekat vermek, Kâbe’yi haccetmek ve Ramazan orucunu tutmaktır.”
buyurmaktadır.
Hac,
bilindiği şekliyle Hz.İbrahim’e kadar uzanan bir ibadettir.
Kur’an ve hadisler bize, Hz.İbrahim’in haccından, insanları
hacca çağırmasından bahsetmekte, Kâbe’nin
ve hac menasikinin tarihçesine işaret etmektedir.