YazilimMaster.Tk Açılmıştır.

İdris Aleyhisselam'ın Hayatı Uyeols10

TAŞINDIK ARTIK wWw.YazilimMaster.Tk 'da Hizmet Vermekteyiz..


Join the forum, it's quick and easy

YazilimMaster.Tk Açılmıştır.

İdris Aleyhisselam'ın Hayatı Uyeols10

TAŞINDIK ARTIK wWw.YazilimMaster.Tk 'da Hizmet Vermekteyiz..

YazilimMaster.Tk Açılmıştır.

Would you like to react to this message? Create an account in a few clicks or log in to continue.

YazilimMaster.Tk


    İdris Aleyhisselam'ın Hayatı

    4ChaosAnarchic
    4ChaosAnarchic
    AdmiN
    AdmiN


    Mesaj Sayısı : 1208
    Kayıt tarihi : 17/06/09
    Yaş : 34
    Yer : iN DerinLikLerinDe..!! ** HayBeaN FoRuM **

          
    Aktiflik:
    İdris Aleyhisselam'ın Hayatı Imgleft100/100İdris Aleyhisselam'ın Hayatı Emptybarbleue  (100/100)
    Seviye:
    İdris Aleyhisselam'ın Hayatı Imgleft100/100İdris Aleyhisselam'ın Hayatı Emptybarbleue  (100/100)

    İdris Aleyhisselam'ın Hayatı Empty İdris Aleyhisselam'ın Hayatı

    Mesaj tarafından 4ChaosAnarchic C.tesi Haz. 20, 2009 6:55 pm

    İdris Aleyhisselam

    Kur’ân-ı
    kerîm’de ismi geçen peygamberlerden. Şit aleyhisselamın
    torunlarındandır. Asıl ismi Ahnûh veya Hanûh’tur. Kur’ân-ı kerîm’de
    İdrîs diye bildirildi. Kendisine peygamberlik, hikmet ve sultanlık
    verildiği için “Müselles bin-Ni’me” (kendisine üç nîmet verilen) de
    denilmiştir. Babasının adı Yerd, annesinin adı Berre veya Eşvet’tir.
    Bâbil’de veya Mısır’da Mûnif denilen yerde doğduğu rivâyet edilmiştir.
    Kendisine otuz suhuf (forma) kitap verildi. Diri olarak göğe kaldırıldı.

    Âdem
    aleyhisselamdan ve Şît aleyhisselamdan sonra insanlar madden ve mânen
    bozuldular. İdrîs aleyhisselam, içinde yaşamış olduğu, Kâbil’in
    evlâdından bir topluluğa peygamber olarak gönderildi. Her türlü isyân,
    kötülük ve günâhın işlendiği bu topluluğa Allahü teâlânın emir ve
    yasaklarını bildirdi ve Allahü teâlâya kulluk etmeleri gerektiğini
    sabırla anlattı. Allahü teâlâ ona otuz sayfa (forma) kitap gönderdi.
    Cebrâil aleyhisselam dört defâ gelerek Allahü teâlânın emir ve
    yasaklarını tebliğ etti.

    İdrîs aleyhisselam, kavmine kendisinden
    sonra gelecek peygamberleri, Muhammed aleyhisselamın vasıflarını
    bildirdi. Kendisinden sonra gelecek olan Nûh Tûfânını ve Âhir zaman
    peygamberi Muhammed aleyhisselamı bütün tafsilâtıyla anlattı. Peygamber
    olduğunu ispat eden birçok mucizeler gösterdi. Fakat kendisine
    kavminden pek az kimse itâat etti, pek çoğu ise karşı geldi. Bunun
    üzerine İdrîs aleyhisselam yaşamış olduğu Bâbil diyârından Mısır’a
    hicret etti. Kendisine îmân edenlerle birlikte burada yerleşti. Allahü
    teâlâ ona yetmiş iki lisanla konuşmayı nasib etti. Her kavmi kendi
    lisanıyla hak dîne dâvet etti. Harp âletleri yapıp, kâfirlerle cihâd
    etti.

    İnsanlara şehir kurmak sanatını ve idârecilik ilmini
    öğretti. Yüz şehir kurdu. Bunların en küçüğü Diyarbakır yakınında
    bulunan Rehâ şehridir. Her millet de öğrendikleri bu kâidelere göre
    kendi bölgelerinde pekçok şehirler kurdu.

    İnsanlara muhtelif
    ilimleri de öğretti. Pekçok kimseye hikmet ve riyâziye (matematik)
    dersleri verdi. Fen ilimleri, tıp ve yıldızlarla alâkalı ince ve derin
    meselelerden bahsetti. Allahü teâlâ ona göklerin terkiplerini, neden
    meydana geldiklerini, yıldızlarla alâkalı derin bilgileri, senelerin
    sayısını ve hesâb ilmini öğretti. İdrîs aleyhisselam kavmine kalem ile
    yazı yazmasını, iğne ile dikiş dikmesini öğretti. Öğrettiği ilimler,
    Allahü teâlânın bildirmesi ile oldu. Yoksa insanoğlunun aklı ve zekâsı,
    sâdece araştırma yoluyla bu bilgilere ulaşamazdı. Eski Yunanlılar ve
    daha sonra gelen filozoflar, fizik, kimyâ ve tıb bilgilerini İdrîs
    aleyhisselamın kitâbından aldılar.

    İdrîs aleyhisselam, uzun
    seneler insanları hak dîne dâvet etti. Yeryüzünün meskûn yerlerini dört
    bölgeye ayırıp herbirine bir vekil tâyin etti. Bir müddet sonra Aşûre
    gününde göğe (semâya) kaldırıldı. Dünyâda yaşadığı ömrünün sonuna doğru
    ölüm meleği Azrâil aleyhisselam, İdrîs aleyhisselamı ziyârete geldi.
    İdrîs aleyhisselam, Azrâil’e: “Bir anlık benim rûhumu al.” dedi. Bunun
    üzerine Allahü teâlâ, Azrâil aleyhisselama; “Onun rûhunu al!” diye
    vahyetti. Azrâil aleyhisselam rûhunu aldı. Allahü teâlâ, İdrîs
    aleyhisselamın rûhunu tekrar iâde etti. İdrîs aleyhisselam, Azrâil
    aleyhisselama; “Beni semâlara götür. Cennet’i ve Cehennem’i göreyim.”
    dedi. Allahü teâlâ, Azrâil’e onu semâya götürmesini, Cehennem’i ve
    Cennet’i göstermesini vahyetti. İdrîs aleyhisselama Cehennem
    gösterildi. Cennet’e götürüldü. Cennet’e girince, çıkmak istemedi.
    Kendisine; “Niçin çıkmıyorsun?” diye sorulunca; “Allahü teâlâ, «Her
    nefis ölümü tadacaktır.» buyurdu. Ben ise ölümü tattım. Yine Allahü
    teâlâ, «Herkes Cehennem’e uğrayacaktır.» buyurdu. Ben oraya uğradım.
    Allahü teâlâ, «Onlar oradan (Cennet’ten) çıkmayacaklardır.» buyurdu.
    İşte ben bunun için Cennet’ten çıkmak istemem.” dedi. Bunun üzerine
    Allahü teâlâ, Azrâil’e vahyedip, İdrîs aleyhisselamın Cennet’te
    kalmasını bildirdi. İdrîs aleyhisselam böylece Cennet’te kaldı. Bu
    husus Kur’ân-ı kerîm’de Meryem sûresi 57. âyet-i kerîmesinde meâlen; “Biz onu yüksek bir mekâna kaldırdık.”
    buyrulmak sûretiyle bildirilmiştir. Tefsir âlimleri âyet-i kerîmede
    bildirilen “yüce mekân”dan murâdın, peygamberlik ve Allahü teâlâya
    yakınlık mertebesi veya Cennet veya altıncı, yâhut dördüncü kat semâ
    olduğunu bildirmişlerdir.

    Nitekim Buhârî ve Müslim’de bildirilen
    hadîs-i şerîfte, Peygamberimiz aleyhisselam Mîrâca çıktığı zaman,
    hazret-i İdrîs’i dördüncü kat semâda gördüğünü bildirmiştir. İdrîs
    aleyhisselam diri olarak göğe çıkarılınca, onu çok sevenler, ayrılık
    acısına dayanamadılar. Hatırlamak için resmini yaptılar. Daha sonra
    gelenler bu resmi tanrı sandılar, çeşitli heykeller yapıp tapıldı.
    Böylece putperestlik meydana çıktı.

    İdrîs aleyhisselam,
    ağaçların yapraklarının sayısını bilirdi. Duâ ederken (Bî adedil-evrâk)
    “Ağaçların yaprakları kadar” diyerek tesbih okurdu. Yıldızlara âit ilmi
    bilirdi. Kavmini îmâna dâvet ettiği zaman, yıldızların heyeti, durumu
    ve diğer husûsî hâllerini açıklamasını istediler. İdrîs aleyhisselam
    bunu geniş olarak haber verdi. Yıldızların durumunu anlattı. Bunun için
    “nücûm ilmi” hazret-i İdrîs’den kalmıştır, denir. Melekler grup grup
    onun ziyâretine gelip görünürlerdi. Her birinin ismini, vazîfesini,
    tesbihini bilirdi. Havada uçup giderlerken onları görürdü. Gökyüzündeki
    bulutlara dağılmalarını emrettiği zaman dağılırlar ve dile gelip onunla
    konuşurlardı. Bunlar Allah’ın İdrîs aleyhisselama verdiği mucizelerdir.

    İdrîs aleyhisselamın hikmetli sözlerinden bâzıları şunlardır:
    “Akıllı kimsenin rütbesi yükseldikçe, tevâzûsu (alçak gönüllülüğü) artar.”

    “Câhil, mertebesi yüksek olsa da, basîret ehlini hakîr ve aşağı görür.

    “Dostlar arasındaki hakîkî sevgi, içinde bir menfeat temin etme ve kendisinden bir zararı def etme düşüncesi olmayan sevgidir.”

    “İnsanda bulunan en fazîletli cevher, akıldır. Sâhibini pişman ettirmeyen en kıymetli şey sâlih ameldir.”

    “İyi hasletlerin en üstünü; kızgınlık hâlinde doğruluk, sıkıntı hâlinde cömertlik, cezâ vermeye gücü yettiği hâlde affetmektir.”

    Kur’ân-ı kerîm’in Meryem, Enbiyâ sûrelerinde İdrîs aleyhisselamla ilgili haberler verilmiştir.

      Forum Saati Cuma Tem. 05, 2024 6:05 am